Tikal’ in Guatemala ormanlarında bir tapınak bulunmaktadır. Mayaların en büyük şehir devletinin en büyük Güneş kralı -Jasaw Chan K’awaiil- tarafından inşa edilmiştir. MS 720’de vefat edip buraya gömülmüştür, yazıtlara göre eşine derin bir aşk duyuyor imiş ve onun için bu tapınağın karşısına bir tapınak inşa ettirmiş. Her ilkbahar ve sonbaharda ekinoks zamanında, Güneş kralın tapınağının ardından doğup gölgesi eşsiz bir şekilde eşinin tapınağını kaplar ve yine güneş eşinin tapınağının ardından batarken de kralın tapınağını mükemmel bir şekilde kaplar. 1300 yıl sonra bile bu iki sevgili bir şekilde birbirine mezarlarından dokunmakta…
Tüm dünyada insanlar aşık olur ve her toplumda bu durum bu şekildedir. İnsan bilimciler 170 toplumda romantik aşk üzerine kanıtlar bulmuşlardır. Yani romantik aşkın olmadığı bir toplum bulunmamıştır.
Peki neden aşık oluruz, kimlere aşık oluruz?..
İnsanları mutlu eden şeylerin başında arkadaş edinmek ve olumlu, sıcak ilişkiler kurmak geliyor idi. Başkaları ile anlamlı ilişkiler içinde olmamak, insanların kendilerini yalnız, değersiz, umutsuz, güçsüz vs. hissetmesine sebep olur. Ve sosyal psikolog Arthur’a göre insanın en temel güdüsü ‘’kendini genişletmektir.’’ Değindiğimiz bu noktalardan dolayı yakın ilişki gibi terimler gayet muhtemel ve insansı güdülerdendir.
Fiziksel çekicilik bağlamında kültürel güzellik standartları aynı mıdır? Kadınlar mı erkekler mi fiziksel çekiciliğe daha önem verir ?.. gibi soruların cevaplarına da değineceğiz. Öncelikle sevgi tanımları, sevgi dilleri kültürel olarak farklı olsa da benzer olan şey aşk ve sevginin tüm kültürlerde var oluşu. Güzellik standartları ise günlük hayat içerisinde gerek sosyal medya gerekse sosyal hayatta aktif olarak karşılaşılan bir durum. Güzel/yakışıklı algıları ise kültürlerde aynıdır. Genel bir kanı olan ‘erkekler fiziksel çekiciliğe kadınlardan daha fazla dikkat gösteriyor.’ ifadesi son çalışmalar ışında da gösteriyor ki çok gerçekçiliğe sahip olmamakta, oranın kadın ve erkekte eşit olduğu ortaya konuluyor.
Çekicilik değerlendirmelerinden birkaçı ise büyük göz, belirgin elmacık kemikleri, büyük bir gülümseme, simetri vs. özellikler… Ayrıca fiziksel çekiciliğin getirdiği avantajlar da mevcuttur. Bariz bir örneği ‘’ güzel olan iyidir.’’ stereotipi. Fiziki olarak çekici denebilecek insanların para kazanma ve daha oy alma oranları daha fazladır. Güzel olan iyidir stereotipinin bir diğer etkisi de güzel olan insanların, daha sosyal, dışadönük, popüler vs. olarak görülmeleri. Kültürel bağlamda da yine benzer izler mevcuttur. Örneğin ABD ve Kanada’da güzellik ve güç eşleştirilmiştir. Daha bireysellikten uzak toplulukçu kültürlerde ise bu eşleşme dürüstlük ve başkaları için endişelenmek vs. faktörleri içeriyor.
Peki bir diğer nokta olan kimlerle yakın ilişkilere sahip olduğumuz, kimlere aşık olduğumuz gibi sorular. Bu soruları ana bir perspektif altında cevap verecek olursak cevap ‘aşinalığın gücü, benzerlik’ olabilir. Yakınlık Etkisi, en çok görüp iletişim kurulan insanların arkadaş veya sevgili olma ihtimalinin yüksek oluşudur. Maruz Kalmanın Etkisi ise bir uyarıcıya maruz kalma süremizle orantılı olarak hoşlanma eğilimimizin artışı anlamına gelmekte. Yani hoşlandığınız kişiyi kendinize ölçülü bir biçimde maruz bırakarak onun da hoşlanma eğilimini artırabilirsiniz. Olay doğru anda, doğru yerde olabilmekten ibaret bazı anlar. Benzerlik ise diğer bir etki. İlgi, fikir, tutum, kişilik, geçmiş vs.nin benzer oluşu insanları yakınlaştıran birer ölçüt ve öngörücü etkenler. Örneğin erkekler, ortak bir kırsal geçmiş veya benzer tutumları olan kişilerle arkadaş olurlar.
İletişim tarzı benzerliği de çekiciliği etkileyen faktörlerden. Yani konuşma becerileri benzer kişilerin arkadaşlığını etkileyen bir diğer ölçüt. Ve araştırma sonuçları da gösteriyor ki iletişim tarzı bakımından benzer olmayan ilişkiler yıpratıcı ve gelişime açık değil.
İlgi alanları ve deneyimler de etkilidir. Sosyal durum olarak ilgi duyduğumuz alanlarda bulunuruz ve bu da ilgilerimizin ortak olduğu kişilerin orada bulunma oranının fazlalığıdır. Örneğin kitap kulübüne üyesiniz ve orada tanıştığınız kişinin de bulunma amacı ve ilgisi benzer olduğundan seçim şansı daha yüksektir.
Hatta yüz benzerliği, isimlerdeki harf benzerlikleri bile etkilidir. Kişiler kendilerine benzeyen kişilere aşık olurlar, bu durum hem somut hem de daha soyut boyutta da bu şekildedir. Bir kişinin kendi yüzüne benzeyen bir yüzün onda yaratacağı yakınlık ve tanıdıklık hissi buna bağlı da güven hissi çekimi artırır.
Benzerlik üzerine değinilen bu başlıklar hayatımızda etkili bir rol oynamaktadır. Birkaç dipnot olarak da şunlar önemlidir. Benzerlik gerçek/inanılan olmak üzere ikiye ayrılabilir. Gerçek benzerlik yukarıda da bahsedildiği gibi oldukça önemli bir noktadır lakin inanılan yani algılanan benzerliğin etkisi de kesinlikle yadsınamayacak derecededir. Bir kişiyle benzer olduğumuza dair inançlarımız gerçekliği çarpıtıp aslında var olmasalar bile buna inanmamıza sebebiyet verebilir.
Benzerlik ve benzerliğin olmayışı ilişki tiplerini de etkilemektedir. Bağlılığın söz konusu olduğu bir ilişkide benzerlik önemli bir konumda iken tersi konumda bağlılık önemsenmiyor ise benzerlik değil bilakis farklılıklar daha çekicidir. Çünkü bu durum heyecan keşif ve macera arayışı olarak tanımlanabilir. Lakin ilişkilerde uzun sürelilik benzerlik ile pozitif korelasyonlu bir şekilde gösterilir tamamlayıcılık olan farklılık ise uzun vadeli bağlamda yürütmesi zor bir konumda olabilmektedir.
Bir diğer nokta ise bazen birinin bizden hoşlandığını öğrenmek bile karşı tarafın çekici gelmesini sağlar. Hatta hoşlanmada vurguladığımız benzerlik bile burada ikinci plana atılabilir bu etki onun önüne geçebilir. Birinden hoşlanmayı sağlayan en önemli faktör o kişinin sizden hoşlandığına olan inanç olabilmektedir. Kendini doğrulayan kehanetler yoluyla hoşlanma gerçekleşebilir bu bağlamda.
Miller ve Curtis’in bir deneyinde bu durum gözler önüne serilmekte. Çalışma örneklemi birbirlerini tanımayan ikişer üniversite öğrenci gruplarıdır. Her çiftten birine bir bilgi verilir. Yani kimi katılımcıların diğer öğrencinin kendisinden hoşlandığını ya da tam tersini zannetmelerini sağlarlar. Bu öğrenci çiftleri daha sonrasında yeniden görüşecektir. Ve öngörüldüğü üzre karşı tarafın kendinden hoşlandığını düşünen katılımcılar karşısındaki kişilere karşı hoşa gidecek davranışlar sergilemişlerdir. Eşleşen çiftler davranışlarını yansıtma eğilimi göstermiş, kendinden hoşlanıldığı düşünen öğrenciler düşünmeyenlere göre diğer katılımcıların karşı taraftan daha fazla hoşuna gitmişlerdir.
Özetle sevginin, aşkın tanımı ve gösterimi kültürel olarak farklılaşsa da her kültürde mevcut olan iki şeydir sevgi ve aşk. Aşk ise yüceltildiği kadar büyük bir şey mi yoksa doğru zaman ve doğru anı kovalayan görece daha beynin alabileceği sosyal denk gelişlerin bir bütünü mü bunu tartıştık.
Güzellik, çekicilik algıları stereotipler ve şemalar oluşturarak sadece çekicilik algılarımızı değil onun dışında yaşanılan sosyal konum içerindeki yeri, insanların güzel olan insanlara bakışı ve davranışlarını da değiştirebilecek bir konumdadır. Yakınlık ve benzerlik üzerine de birçok noktaya değinildi. Kısaca arkadaş seçimlerimizden tutun yakın ilişki partner seçimlerine dek oldukça etkilenilen iki durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
Comments