ChatGPT ve yapay zekânın (AI) etkileyici gücü ve potansiyelini çevreleyen heyecanın ortasında, çevre üzerindeki etkisi biraz göz ardı edildi.
Analistler, yappay zekanın karbon ayak izinin, şu anda tüm ülkelerden daha fazla sera gazı üreten Bitcoin madenciliğinden daha kötü olmasa da onun kadar kötü olabileceğini tahmin ediyor. Karada, gökyüzünde ve denizlerde rekor kıran sıcaklık, bunun kırılgan yaşam destek sistemlerimizin ihtiyaç duyduğu son şey olduğunu gösteriyor.
Şu anda, tüm bilişim teknolojileri endüstrisi küresel CO2 emisyonlarının yaklaşık yüzde 2'sinden sorumludur. Danışmanlık firması Gartner, yapay zeka endüstrisinin mevcut yörüngesinde devam etmesi halinde, 2030 yılına kadar küresel elektriğin yüzde 3,5'ini tüketeceğini öngörüyor.
Açık kaynaklı makine öğrenimi platformu Hugging Face'de etik araştırmacısı olan Sasha Luccioni, The Guardian'a verdiği demeçte, "Temel olarak konuşmak gerekirse, gezegeni yapay zeka ile kurtarmak istiyorsanız, çevresel ayak izini de göz önünde bulundurmanız gerekir" dedi.
"Bir ormanı yakıp sonra da ormansızlaşmayı takip etmek için yapay zeka kullanmak mantıklı değil."
Open.AI, chatbot hizmetini dünya çapında 100 milyondan fazla kullanıcıya ulaştırmak için yalnızca bilgi işlem maliyetlerine günde tahmini 700.000 ABD doları harcıyor.
Microsoft destekli ChatGPT'nin popülaritesi, teknoloji devleri arasında bir silahlanma yarışı başlattı ve Google ve Amazon kendi doğal dil işleme sistemlerini oluşturmak için kaynakları hızla devreye soktu.
Birçok şirket ChatGPT kullanımını yasakladı ancak kendi yapay zekalarını şirket içinde geliştiriyorlar.
Kripto para madenciliği gibi yapay zeka da verileri işlemek için yüksek güçlü grafik işlem birimlerine ihtiyaç duyuyor. ChatGPT, bu enerji tüketen bilgisayar çiplerinden on binlercesini kullanan devasa veri merkezleri tarafından desteklenmektedir.
ChatGPT ve diğer YZ sistemlerinin toplam çevresel etkisini hesaplamak karmaşıktır ve bunu yapmak için gereken bilgilerin çoğu araştırmacılar için mevcut değildir.
"Kudüs İbrani Üniversitesi'nden bilgisayar bilimci Roy Schwartz Bloomberg'e yaptığı açıklamada, "Bu şirketler hangi modeli kullandıklarını ve ne kadar karbon saldığını açıklamaktan hoşlanmıyor.
Yapay zekanın önümüzdeki birkaç yıl içinde tam olarak ne kadar ölçekleneceğini veya ne kadar enerji verimli hale geleceğini tahmin etmek de zor.
Araştırmacılar ChatGPT'nin öncülü olan GPT-3'ün 500 milyardan fazla kelimeden oluşan bir veri tabanı üzerinde eğitilmesinin 1.287 megawatt saat elektrik ve 10.000 bilgisayar çipi gerektireceğini tahmin ediyor.
Aynı miktarda enerji Amerika Birleşik Devletleri'nde bir yıl boyunca yaklaşık 121 eve güç sağlayacaktır.
Bu eğitim süreci yaklaşık 550 ton karbondioksit üretirdi ki bu da Avustralya'dan İngiltere'ye 33 kez uçmaya eşdeğerdir.
Temmuz ayında piyasaya sürülen GPT-4, GPT-3'ten 570 kat daha fazla parametre üzerinde eğitildi, bu da öncekilerden daha fazla enerji kullanabileceğini gösteriyor.
BLOOM adlı bir başka dil modelinin ise 1,6 terabayt veri üzerinde eğitildiğinde 433 megavat saat elektrik tükettiği tespit edildi.
Yapay zeka sektörünün büyümesi kripto para birimine benziyorsa, zaman içinde daha enerji yoğun hale gelecektir.
Bitcoin şu anda 2015 yılına kıyasla 66 kat daha fazla enerji tüketiyor, öyle ki Çin ve New York kripto para madenciliğini yasakladı.
Bilgisayarların kripto madenciliği için uzun hesaplamalar yapması gerekiyor ve tek bir bitcoin kazanmak bir ay kadar sürebiliyor.
Bitcoin madenciliği yılda 137 milyon megawatt saat elektrik yakıyor ve karbon ayak izi neredeyse Yeni Zelanda kadar büyük.
İnovasyon ve Dünya'nın sınırlı kaynaklarını korumak dikkatli bir dengeleme eylemi gerektirir.
Makalenin orijinal hali için tıklayın.